9 Haziran 2010 Çarşamba

Bir Bekarın Düğünle İmtihanı


Bekar insanın en büyük kabuslarından biri akraba düğünüdür. Ortalama bir akraba düğününde takribi 130 adet “sen daha evlenmedin mi evladım” diyen, 95 adet de “evde kaldın evde” diyen teyze bulunur. Amcalar daha insaflıdır, bekarlığına gönderme yapmaz, bi de “ne olacak abi bu Fener’in hali” dedinmi konu bambaşka yerlere gider, herkes rahat eder.

Bu tip düğünlerde oturacağın yeri çok iyi belirlemen gerekir, genç evlilerin oturduğu masalardan uzak durmak önemlidir. Çünkü onlar genelde “biz yandık, sen de yan ulan” psikolojisiyle saldırıya geçerler, “evlen de gör ebeninkini” ataklarıyla canınızdan bezdirirler.
O yüzden en iyi masalar bekarların oturduğu masalardır ki onlar sizin kader arkadaşınız, can yoldaşınızdır, evliliğin Allah bin belasını versin insanlarıdır , hepsi birer özgür willy, katil jawstır, açık denizde dolaşır, çıtır gördün mü yanaşır, eller avuçlar, sevişir kaçarlar. Zararsızdırlar yani, bi de masalarında kolaydı, kuruyemişti hiç eksik olmaz, hatta düğünün gidişatına göre bira, rakı, viski, votka bile olur, hatta ve hatta masa üstüne dansöz altına rus atar bunlar, ne terbiyesizdir bunlar bilmezsiniz siz, iki bira içti mi sapıtırlar, kalkın ordan, bekar ama sapık çıktı it herifler, en iyisi yalnız takılın, bak köşede bi masa var, git oraya otur, limonatanı iç, kuru pastanı ye sesini çıkarma.

Düğünün en iç gıcıklayıcı, yürek hoplatıcı anlarından biri de takı törenidir. Aman ben ne takı takacam bekar insanım demeyin. Pastaları yiyip takınızı takmazsanız çıkışta damadın babası da size takar, eve kadar takip eder, odunla kafanıza vurur. Damadın anası da hırs yapar, kin tutar, her gittiği kısır börek gününde sizden bahseder, yedi içti bi çeyrek takmadı şerefsiz der, rezil eder sizi. Yarın öbürgün evlendiğinizde mal gibi kalırsınız ortada, hayvan gibi masrafa karşı tek kuruş takan olmaz, gerdeğinize ağlayarak girersiniz, fanteziniz uçkurunuzda kalır, benden söylemesi.

Son olarak, evlenen yakın bi arkadaşınız ve gıcır bi arabanız varsa çok dikkatli olun derim. O arkadaş boşuna yıllarını vermedi size, boşuna hadi sinemaya gidelim, ortamlara akalım demedi elbette. O gıcır arabadaydı onun gözü, evlenince ne güzel gelin arabası olur ondan dedi. Arabanızı gelin arabası yaptınız yandınız, bi daha hayır beklemeyin o arabadan. Gelin gelir hayvan gibi gelinliğiyle yayılır arka koltuğa, iki tane de 110 kiloluk yancı teyzesi ilişir yanına. Önde de damadın tanımadığınız bi ergen akrabası oturur, zarf içindeki paraları cebine atıp boş zarfları saçar dışarı. Zarflardan geçinen çocuk sürüsü de kaportanıza abanır, ağzına sıçar arabanızın. Gelinle damat muradına ererken kerevet de size girer, kaportacılar bayram eder.

7 yorum:

  1. hacı koptum ya araba bölümü en güzel yeriydi:) tecrübe ile sabit mi acaba bu yazdıkların?

    YanıtlaSil
  2. Gözlem de var, bi arkadaş evlendiğinde "arabam serviste be abicim" deme de var, ikisi bi arada tadından yenmiyor, ben de yazıyorum:))

    YanıtlaSil
  3. arabamı vermemek için şu andan itibaren tüm arkadaşlık ilişkilerimi bitiyorum. teşekkürler bu farkındalık için.

    bi de düğünde takı olayı için, verelim pasta-kolanın parasını, hesap gelsin mesela, olsun bitsin. bi pasta-kola için çeyrek altın çok fazla.

    YanıtlaSil
  4. Bi düğüne 8 kişi gidip bi çeyrek altın takanı gördüm ki, yedi içti ekonominin ağzına sıçtı o aile

    YanıtlaSil
  5. Bir de şeyler var düğünde, kuruyemiş dağıtanlara saldıranlar. Bahaneleri de ''2 çocuk var benim onlara vericem''

    YanıtlaSil
  6. "Masadakiler halaya kalktı, 3-5 tane daha bırak" diye kola pasta dağıtana abananlar da var:)

    YanıtlaSil
  7. arababaya ten points! ki hakikaten böyle oluyor=)

    ama şeyi atlamışsın, hadi kalk sen de oynacıları=)

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.